Prim üretimi hayatdışında yüzde 49.5, hayat branşında yüzde 74.7 arttı: 3 ayda 300 milyar TL

Sigorta sektörü, güçlü sermaye ve maliyet kontrolüyle yeni yıla girdi ve Ocak-Mart 2025 döneminde hareketli bir süreç geçirdi. Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre, yılın ilk üç ayında toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre %52.2 artarak 304.2 milyar liraya ulaştı. Bu dönemde hayatdışı prim üretimi %49.5 artarak 266.6 milyar lira, hayat branşı ise %74.7 artarak 37.6 milyar lira oldu. Sağlık (seyahat sağlık hariç) alanında ise prim üretimi %74.9 artarak 65.1 milyar liraya yükseldi ve pazar payı %20.9’dan %24.4’e çıktı. Kasko sigortasındaki %27.9’luk artışla pazar payı %14.3’ten %12.2’ye geriledi. Zorunlu trafik sigortasında ise %50.9 artışla 54.9 milyar liralık prim üretildi ve pazar payı %20.4’ten %20.6’ya yükseldi. Devlet destekli hayvan hayat sigortasında ise %70.3’lük büyük bir artış görüldü.

Related Posts

Ziraat Bankası güçlü büyümesini sürdürdü

Türk Bankacılık Sektörünün lideri Ziraat Bankası, küresel piyasalarda belirsizliğin arttığı yılın ilk çeyreğinde güçlü büyüme performansını devam ettirdi.

Hollanda’da yaşamak giderek zorlaşıyor

Hollanda İstatistik Kurumu CBS’nin verilerine göre ülkede yıllık enflasyon oranı 2025 Nisan ayında yüzde 4,1 olarak teyit edildi. Mart ayındaki yüzde 3,7’lik orana kıyasla yükselen bu değer, Aralık 2023’ten bu yana görülen en yüksek seviye olarak …

Antalya’da bal hasadı başladı

Antalya’da bal hasadı başladı

Ekonomi Koordinasyon Kurulu bugün sarayda toplanıyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında saat 13.30’da toplanacak Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda, yurt içi ve küresel ekonomik gelişmeler ele alınacak. Toplantıya ekonomiyle ilgili bakanlar katılacak, ardından yazılı açıklama yapılacak.

Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı, hangileri kaybettirdi?

Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı, hangileri kaybettirdi?

Seküler aklın din talebi ve Diyanet’in hutbeleri

Yaşadığı çağın izlerini üzerinde taşıyan bir varlık insan. İçinde bulunduğumuz zaman ve mekânın şartları, her açıdan üzerimizde etki bırakıyor. Az ya da çok, ama mutlaka etkiliyor insanı. Yirmi birinci yüzyılda yaşıyoruz. İnsanlık, zamanın bu dilimine gelinceye kadar çeşitli açılardan pek çok evreler geçirdi. Konumuz gereği insanlığın din ve inanç açısından yaşadığı gelişim ya da değişim evrelerine baktığımızda “zamanın ruhu” denilen şeyle karşılaşıyoruz. Mesela Ortaçağ’da dünyanın hangi coğrafyasına