Hizbullah lideri Hasan Nasrallah canlı yayında konuşuyor. Yayın, Beyrut’un güney banliyösü Dahiye, Nebatiye, Deir Qanun Al-Nahr ve Baalbek kentlerinde Hizbullah taraftarları tarafından toplu şekilde izleniyor.
Hamas’ın başlattığı El Aksa Fırtınası operasyonunun artık birçok cepheye yayıldığını söyleyen Nasrallah, İsrail rejimine karşı operasyona katılan Irak ve Yemen’deki direniş gruplarına teşekkür etti.
Nasrallah, Aksa Tufanı Operasyonu’nun bugün Gazze’den Lübnan’a ve diğer bölgelere yayıldığını da sözlerine ekledi.
İşte, tüm dünya tarafından merakla beklenen o konuşmadan öne çıkanlar:
Bu savaş, “siyonist işgalcilere karşı” verilmektedir.
Gerçek gücümüz silahtan önce inanç ve davaya olan derin bağlılığımızda yatmaktadır.
Kelimeler Filistinlilerin gücünü anlatmakta yetersiz kalıyor.
İsrail işgal hapishanelerinde “kimsenin kılını kıpırdatmadığı” binlerce Filistinli mahkûm var.
Filistinlilere yönelik ihlaller, onları Aksa Tufanı operasyonunu gerçekleştirmeye itti.
Yeni yerleşim projeleri kapsamında Batı Şeria’yı tehdit eden birçok risk mevcut.
Aksa Tufanı’nın Hamas tarafından başarıya ulaştırılması ve direniş ekseninden gizli tutulması bizi rahatsız etmedi.
Mutlak gizlilik, Aksa Tayfunu’nun başarısını temin etti.
Aksa Tufanı, tamamen Filistinlilerin savaşıdır ve “herhangi bir bölgesel güçle bağlantısı yoktur.
Herkes gerçek karar vericilerin direnişin liderleri ve davanın savunucuları olduğunu anlamalıdır.
Aksa Tufanı, işgalcilerde askeri, psikolojik ve ahlaki boyutlarda sismik değişimlere neden oldu.
Aksa Tufanı, işgalcinin bir örümcek ağından bile daha zayıf olduğunu kanıtladı.
ABD başkanı, dışişleri bakanı ile birlikte Aksa Tufanı ile sarsılan varlığı desteklemek için acele etti.
İşgalci İsrail, operasyonun ilk gününden itibaren ABD’den silah ve fon talebinde bulundu.
Aksa Tufanı’nın zamanlaması iyi hesaplanmıştı ve bu durum işgalcileri kafa karışıklığı içinde bıraktı.
Aksa Tufanı yapıldığı gün yerleşim yerlerinde katliam yapanlar işgal askerleriydi.
İsrail işgal ordusu, Gazze’deki çatışmalarda 260’tan fazla askerinin yaralandığını itiraf etti
Gazze’deki savaştan tamamen ABD sorumludur. ABD, insanlara karşı işlediği suçlar ve katliamlardan sorumlu tutulmalıdır.
Savaşın sonu Gazze için bir zafer olacak.
Gazze şehitleri, halkımızı yanıltan ve normalleşmeye yönlendiren tüm sahtekarları ifşa etti
Gazze’de yaşananlar belirleyici ve tarihi anlamda bir dönüm noktasıdır.
Gazze’nin zaferi, Filistin halkının zaferi anlamına gelir ve bu Lübnan’ın ve bölgedeki tüm ülkelerin ulusal çıkarınadır.
Savaşın hedefleri saldırganlığı durdurmak, direnişi zafere ulaştırmak ve Hamas’ın Gazze’de galip gelmesini sağlamaktır.
Bazıları savaşa girecek miyiz diye soruyor, zaten savaştayız. Biz savaşa 8 Ekim’de girdik…
Sınırdaki operasyonlar, düşman liderliğinde ve hatta Washington’da endişe ve korku ile karşılandı. Bu cephede kapsamlı bir savaşın başlamasından endişe ediliyor ve düşman bunu ciddi bir şekilde dikkate alıyor.
Filistin sınırındaki (İsrail’in kuzeyi) operasyonlarımız, işgalcinin araç, asker ve teçhizatını hedef alıyor.
Lübnan’daki El Kassam ve El Kudüs Tugayları şehitlerine ek olarak aralarında tugay üyelerinin de bulunduğu 57 şehidimiz var.
Aksa Tufanı’nın ilk gününden itibaren Amerikan filolarının bizi bombalayacağı söylendi. Lübnan cephesinde tüm olasılıklar açık.
Ayrıntılar geliyor…